
İşte! Yine yağmur yağıyor, ne kadar mutluyum hiç kimse bilemez
Ne bir sevgilinin elini tutmak nede bir kadını yatağa atmak
Hiçbiri beni bu kadar mutlu etmez gidilen bu yolda.
Ne büyük karanlıktır o gölge gibidir, yapışmış ayaklara
Bir gidişim var dönüşü olmayan ona da karanlık tutunamaz.
Çok uzaklardan toplanmış gözlerin nemi her damlası bir hikâye
Bir aşk yumağı gibidir bulutlar sevdayla hafiflemiş ruhlar içindedir
Seviyorum yağmuru hüsranım sönüyor yeter ki yağsın üstüme
Delip geçsin istiyorum tepemden benim gafletim üryanım içindedir.
Böyle çırıl çıplak sadece ruhumla yürümek var izini bırakıp çamura
Yitirinceye kadar aklı sırılsıklam ıslanmak teslim olmak yağmura
Vicdanı öldürüp yeniden yaşatmaktır ağlamaktan beter bu hesaplaşma
Bir uçuruma haykırıp sesinin yüzüne bir tokat gibi patladığı
Çamuru gibi toprağın yağmurla karışık ne hüzünler var içimde.
Sen yürü yağmura! Islanmak; aklanmaktır, ruhun borcudur tanrıya.
Kederleri al yanına, günah değil yağmurda ağlamak, ıslanmak.
Bir sen değil birde ruhun açılacak çiçek gibi her düşen damlada
Olmaya hayatta bir tek can, yağmursuz tutunsun toprağa.
A.İlhan ARSLAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder