DivShare

27 Kasım 2010 Cumartesi

MERHABA!

Yanarım, senin için ama sen söndürenim olmazsın!
Bilirim hayallerin başka senin.
Yollara kaldırım taşı gibi dizilirim
Sen, bir gün olsun üstüme basmazsın.
Bir yalnızlık feryadı düştü dilimden
Yapraksız eğrelti ağacı gibi kaldım buraya.
Gölge etti kader düşlerimi çaldı
Ve sen ..
Senin hayallerin var
Gül ve gülsün yüzün!
Güneşte parlayan yarınlar senin.


Beni hicran kapladı.
İçimde ki boşlukta sonsuza kadar yüzecek!
Issız gemiler gibi çıktım yola.
Suyu akar, yamaçlardan dereler çağlar
Bulutlar yağmur döker toprağa.
Rüzgâr fısıldar bahar bitti!
Koparır yaprakları.
Hayat sürer! Karanlık gündüze!
Kum tanesi çekilir!
Dalgalarla denizin en derin yerine.
Bu arada bende varım nefes alan
Ne kokundan bir nefes
Ne elinden bir dokunuş
Olmayacak bir hayal gibisin.
Sen benim güneşimsin!
Fark etmedin hiçbir zaman! Ölüyorum,
Aşkınla sentez kuramadan.
Kader değil bu sadece bir ışık oyunu
Bir gri masalıymış.


Ben, ben diyemem kendimi sevmezken
Nefretim kanıyor yüreğimde
İmsel değil ama yaralarım.
İçimde bir yabancı var biliyorum.
O da ölüm..
Yakındır bu gidişin son durağı
Yol bitiyor benim için
Sensizliğe giderken
Sonsuzsuzluğa selam vermenin zamanı geldi, merhaba.

A.İlhan ARSLAN

Hiç yorum yok: