DivShare

1 Temmuz 2012 Pazar

Tutsak



















Tutsak! Her zerre karanlık aklımın yasına
Boğ beni, al ömrümün içinden.
Çıkart! Can senin toprağın olsun.
El değmez, acılar içinde duy şarkısını çığlıklarımın.
Hangi zaman, hangi balçıktan! Deme hiç
Hiçliğin onuruna laf etme!
Böyle yakınsal bir bağ kurduk senle biz!
Akılsal boşluğun varlığında beni çok yordun.
Kendimi şuursuzluğun rüzgârında
Kanatsız uçar buldum!
Bulutsu yalanların griden bozma hayallerinde
Yürüdüğüm çok oldu suların üstünde gezer gibi.
Aldandığım her yalandan sonra.
Düşler biter rüya gibi gözlerine ışık değince!
Acı bir kelam getirir sabahları ilk nefesin.
Çekilmez bir dünya, bu dünya sevilmez!
Sonum olsun, daha fazla katlanmak istemez
Her güne şahit tutulduğumda!
Büyüttüğüm dağ değil içimde dertlerden!
Hiç bir anlamı küçük değil derdimden.
Tuhaflığım, aklımın kursağında takılı duran
Yalın halidir benliğin, o benden daha
Daha çok gerçek değil.
Çok başındayım yokluğun yaşadıkça
Olduğu kadar anladım hayatı.
Olduğum kadar yaklaştım
Olduğum kadar yaşadım mana denizinde.
Tutsak! Her zerre karanlık aklımın yasına!
Yasındayım; bildiğim, anladığım dilden
Anladığım kadar yaşadım, yaşadığım kadar!
Anladım ki yaşadığım;
Tutsaklığımın dört duvar arası kadarmış.

Altan İlhan ARSLAN

Hiç yorum yok: