Yalnızlık o kadar derin bir iz bırakır ki insanın içinde,bunu yüzünde ki ifadeden, gözündeki bakıştan anlamamak mümkün değildir.Peki neden insanlar yalnızlığa mahkum edilir?Ademe Havva'yı yalnızlık çekmesin diye yaratmadımı O yaratan? Yalnızlık sadece ona mahsus değilmi? İşte bu ızdırabı yaşayanlar için adıyorum bu mısraları.
Bıraktığın Gibiyim
Yalnızım karanlığımın tam orta yerinde
Biliyorum ben aklında gene yokum
Her zaman olduğu gibi hep aynı sahnede
Hayatın çirkin ve asık yüzü olurum
Her dem vuruyor hiddetini toplayıp
Hakikat bir şamar gibi yüzüme patlayıp
Kanıyor geçen günlerin açtığı yaram
Boğuyor bu sensizlik içinde beni
Her geçen gün ve her geçen saat
Sen zamanın çok ötesindeyken
Ben bıraktığın gibiyim soğuk ve mat
Sığınmak için başımı göğe kaldırıp
Rabbime baktım gözümdeki yaşın
Yüreğimdeki ızdırabın boğuk sesiyle
Rabbim benide gör! Ve duy ne olur!
Kaderin hançerimidir bu acıtıyor canımı
O kadar keskin ve derin ki yarası
Sende bırakma beni kaderin ellerine
Hayat yoları bir birine karışmış
Köhne ve çürümüş kaybettim izimi
Bulamıyorum kimsesiz ve sahipsizim
Elimden tutan dilimden anlayan kalmadı
Son bir çırpınış içindeyim çaresizlik içinde
Helak oldum tükendim toprağa bakıyor gözlerim
Ne hile ne yalan ne sapıklık bildim!
Acıyla kederle boynun eğip sana geldim.
Kanıyor geçen günlerin açtığı yaram
Boğuyor bu sensizlik içinde beni
Her geçen gün ve her geçen saat
Sen zamanın çok ötesindeyken
Ben bıraktığın gibiyim soğuk ve mat
Altan İlhan ARSLAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder