KARANLIĞIN BANA YETER
Karanlığın koynuna sarılıp yatan
Biri varsa eğer kendiyle konuşan
Köşe başlarında hep boynu bükük
Işıksız lamların altındayım ben
Sığınmış gecenin kör karanlığına
Ezilen yürekler canlardan biriyim
Kul anlarmı halden Yaratan görmüyorsa
Öyle soğuk ki gece sokakları şehrin
Ağlıyorsa eğer yüreğim sessizce
Sebepsiz gözyaşı akarmı böyle
Bilsem ki lanetin kaldı üstümde
Sabahı görmesin gözüm kör olsun.
Yeryüzüne indiğinde ilk ışıkları
Gün aydınlığa dönerken üstümüzde
Gölgeler gibiyiz çekiliriz hayattan
Kimlere kalıyor şehrin sokakları.
Ne istedim ki ne gördüm
Ne verdin ki ne aldım
Ben mi diledim sunduğun bu hayatı
Neden gölgelere mahkûm bıraktın!
Sana isyan etmem
Ettirmem bu yüreğe
Acınacak halimden sana hak çıkarmam
Güneşe kör bakarım
Bir damla zevk için
Sana isyan etmem
Karanlığın kollarında
Avuntum bana yeter
Bana yeter karanlığın
Sonsuz boşluğunda
Suskun ve silik yaşamak
Kapısındayım sonsuzluğun
Ve karanlık arkamda
Önümde ulu bir aydınlık.
İÇİMDEKİ İSYAN
Işığın hayata verdiği o tat
Bırakmıyor bende hiçbir iz
Koptuğum gibi kalıyorum
Simsiyah bir zamanda.
Sanki kırılacak bir heykel misali
Soğuk ve mat çatlaktı her yerim
Ruhum mazide anıları gezerken
Bedenim çilesiyle kuşandı bu anı
Bir cevap var biliyorum
Geçiştiremediğim
Ne zaman açsam
Hayata bakan bu pencereyi
Kuşların çığlıkları var ufukta
Kızların kaynaşan sesleri
Karışıyor seçemiyorum
Rüzgârın hırçın uğultusunda.
Neden özlemi var hep bir gizemin
Baktığım yer sanki içiyor beni
Ne var ne bıraktım ki geride
Acıklı bir hüzün kaplıyor içimi
Uzansam dokunacak gibiyim
Duruyor bir karış mesafede
Şekilleniyor her geçen an
Yüzüme patlayacak
Tokadın eli.
Bekliyorum
Yaklaşırken hesaplaşmanın saati
Titriyor tenim şuurum gidiyor
Ruhum maziden dönmek bilmiyor
Daldığım yerdeyim çıkamıyorum
Görüyorum
İçimdeki isyanı.
Altan İlhan ARSLAN
Bazan ölüm susmak gibidir.Çok konuşup hiçbir şey ifade edememektense ebedi susup çok şey anlatmak var ölümün suskunluğunda.Belki siz anlamayacaksınız,kimse size sormayacak ne demek istedi,bir şeymi anlatmaya çalışıyordu yaşarken, şimdi sır oldu ölü bedeniyle.Arzuları,coşkuları,hevesleri,bilinmezleriyle yel oldu hiç yaşamamışçasına yok oldu,kul oldu ölümün toprağına.
Altan İlhan ARSLAN
Hiç vicdanınızla hesaplaşmayı düşündünüz mü ?Bence bir kez olsun deneyin ne kaybedersiniz.Zaten geçip giden hayatın hangi sayfasına,hangi anına el sürebilirsiniz.Ancak, yapılan hataların kayıplarını telafi etmek için size bir yol gösterecektir.Vicdanınız rahatmı?yüreğiniz sizi yaşatırken, hiç mi içinizde bir sızı yok?Bu kadar mı temizsiniz ve günahsız.Bir kez olsun düşünün içinizdeki arılığı ve insan olmanın verdiği zaafları,işte o zaaflara hiç mi yenilmediniz ?Artık vicdanınızla hesaplaşmanın zamanı geldi.Ya hatalara bay bay yahut günahlara davet çıkar.Ne fark eder yol sizin,sizi tutan yok.İstediğin gibi gidebilirsin, gideceğin o yol bir gün bitecek ve şunu unutma o dakika vicdanın dili olmayacak.
BATAKLIĞIMDA
Bu gecenin sonu yok
Keskin bir bıçak
Duruyor önümde
Hayatımda ilk defa
Bir cesaret gösterip
Yüzleşeceğim kendimle
Kaçış yok korkulardan
Yaşanan her şeyin hesabını soracağım!
Haysiyet ve onurum adına
Gururumu ellerimle boğacağım
Üstüme bulaşan tonla kirin
Husumetle yediğim her haltın
Altından bu gece kalkacağım
Yada
Sabahı görmeyip
Hayatta kaldığım yere dönmeyip
Kirlettiğim mahvettiğim
O canların çığlıklarıyla
Ya kendimi yakarım
Yada dibe vuracağım
Bu kokuşmuş iğrenç bataklığın
Her yeri
Hayatımın kararan her anı
Heba ettiğim yıllar
Yitip giden gençliğim
Arzu dolu heveslerim
En dipte duruyor
Bağışla beni ey yüce yaratan.
Altan İlhan ARSLAN
View technorati.com

2 yorum:
çok güzel bir şiir duyguları ne güzel anlatmış
Teşekkür ederim.Saygılar...
Yorum Gönder