DivShare

6 Mayıs 2009 Çarşamba

AHLAKİ TEMELLER ÜZERİNE BAKIŞ

SORUMLULUK

Emerson şöyle der : ‘’ Bugün en önemli şeyin hiç kimse tarafından aldatılmamak olduğunu sanırsın. Ama hayatının güneşi asıl senin hiç kimseyi aldatmamağa çalıştığın gün doğacaktır.’’ Pazardaki satıcıya ‘’Hesabınız yanlış, benden az para aldınız!’’ demek, bugün için tuhaf bir şeydir.

Hepimiz kendi hesaplarımızda aldanmamak için mücadele ediyoruz. Bu yüzden o güneşli gün henüz doğmuş değil.

İnce hesaplı olmak, sorumluluğu doğru hesaplamak, gerekirse kendine kıyabilmek demektir. Günümüzde var olmayan bir durumdan bahsediyoruz. Bu hesabı insan yalnız hesap yapması gereken yerde değil, her şeyde, bir şey alırken, bir şey verirken, sorumluyken, haklıyken, iyilik ederken, teşekkür ederken, her yerde ve her zaman yapabilmelidir. Hesabı çok kuvvetli olanlar bile bazı rakamlarda yanlış yapabilirler.

Bir insanın ruhundaki asalet teşekkür etme kabiliyetiyle anlaşılır. Teşekkür ruhtan gelen bir sorumluluk duygusudur, tıpkı topraktan çıkan çiçek gibi.

Teşekkür hesaplı bir şey değildir, tanrısal bir hesap sanatıdır; bu sanatta bir menfaat yoktur. Bu dine benzeyen, insanı Allah’a yaklaştıran bir duygudur.

İçimizde sorumluluk duygularının yeniden canlanması küllenen bir ateşin yeniden yanmasıdır. Sorumluluk duygusunun ölmesi, her şeye boş vermek, vazifelere yan çizmek, anlaşmaları bozmak; bozduğu bir işi düzeltmeye aldırmamak ise ruhen çökmek, ihtiyarlamak demektir. Rahatlığı bu şekilde, boş vermede bulan bir insan kendi kuyusunu kazdığının, boş verdiği şeylerle neler kaybettiğinin farkında bile değildir.

Hiç yorum yok: