DivShare

6 Eylül 2009 Pazar

VATAN



Uçsuz bozkırlardı vatan; sığ sulardı toprakta, ince belli bir gelin gibi

Buzdan çözülen kabuklarını kırıp, kilometrelerce aşk içinde akan

Taptaze bir sabah gibi yoktu içe çekilen, derin bir nefesti vatan.

Ya ok’un ucunda ya kılıcın keskin ağzında ama at üstünde

Nal izlerini kazımaktı, uçsuz bozkırların toprağına.

Nice mirası duruyor atamın, güneşin doğduğu yerde!

Kim ola! yan bakacak töresine Türk’ün! Aklını kaçırmış.

Hangi duvar durduracak intikam hırsını, açsın ağzını hevesle

Dişleri boğazına doldurulmuş nice kıral ve handır, kılıcımın tadında

Asırlardır çiğneyip her karış toprakta izi duruyor nalının

Kınalıydı yelesi, uluğ ve kutsal, yiğit bozkır atlarının.

Erdiği yerdi vatan, hangi toprağı çiğnediyse orasıydı vatan.

Kaç sancak gördü kim bilir? Kaç tuğ, güneşle dolandı acun’u

Ermediğin yer değil her karışında bir atan yatıyor

Kazsan bağrını toprağın, Türkün ülküsü fışkırır

Her katında bir eser her karışında atamın teri kokuyor.

Ne nezakettir bu şimdi, ülküsü soğutulmuş kalp’ten

Bu ne toprak aşkıdır ki seni sınırlar mı koruyor?

Ecdadın ruhuna basıp geçerken ecnebi

Hangi vicdan ile toprağı Vatan diye sayarsın.

A.İlhan ARSLAN

Hiç yorum yok: