Aslındalarla başladı temiz bir
sayfada, bambaşka bir hikâye
Ne söz yetiyordu ne uzun cümleler
anlatmaya, o her şeyiyle farklıydı.
Uzun cümlerle gelindi bir tığ
işçiliği gibi oya gibi inceden
Kaderin hakkını vermek lazım, oda
atmıyordu tek bir adım
Kendi kadar güzel kendi kadar
özel tutuyordu her şeyi.
Suç kalemin değil, ona hükmeden
aklı gitmiş bir yüreğin
İçinde patlayan sessizliğe olan
öfke, dile vurmayan içselliğin
Söylenecek bütün betimlemeler ve
içteki duygunun türevi
Toplasan! Dile bir satır, o da
aşkımı söyleyebilmekti.
İçimde sen, dışımda sensiz
koskoca bir dünya, farkımda mısın?
İstedim seni çok, zamana boynu
bükük içim kan ağlayarak
Sen beni anladın mı? Söyle: bu
zalim kader bize ne kadar yakıştı.
Sende beni seviyor musun? Bu
hikâyenin içinde, bir defada
Serildim, gözünde bir dağ gibi
yaşlı, oysa bir ova gibi genç
Yüreğim yüreğinin önünde diz
çökmüş, adı aşktı esaretimin
Bu şiir sana, söylediğim gibi
tıpkı senden ne aldıysa
Onun içime düşürdüğü ateşin belki
son sözleri, şimdi söz sende.
Ya hep sus! Ya hiç durma!
Bu hikâye bizim, sonsuza kadar
sürsün istiyorum.
Yüreğinin denizine bir taş gibi
düşüp, aşkında boğulmak!
Layık olduğun gibi seni,
bulutların üstünde tutmak!
Yüreğimin en temiz yerinde, aşkımın
içinde uyutmak istiyorum.
Ver elini.. Hadi bu söz sukut
olmaktan çıksın
Gözlerin, o dakika gözlerime
baksın!
Yüreğim bakışlarından akan ateşle
yansın, yansın istiyorum.
Ver hadi sözünü aşka! Bu, sana ve
bana ait bir yemin olsun.
Mutluluğa uzanacak ellerimizin,
şimdi ve tam bu anda buluşması..
Altan İlhan ARSLAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder