DivShare

18 Temmuz 2012 Çarşamba

Asla Affedilmeyecek


Bütün çöplüklerim dolu ve aklım başımdan çıkık
Varlığı kirli bir deyyus gibi olmak mı?
Öylesin diyen, içime tünemiş gammazcı bir kuş:
''Tövbenin denizinde yetmiş fersah, senindir o karanlık!
Ümitsizliğe giymişsin bir çul! O kadar kul arasında bağışlanır mı?''
El ettim dua ya, dostun dostuna, yüz sürdüm gönül esvabına
Kul hakkı etimden alıp ta bin parça
Her parça içimden akan bu ışığım
Bırakmadı geriye karanlıktan başka.
Başka oluyorum, çözülüyor vicdani bir ayrılığın
İçinden sıyrılıp, akıyorum insanlık denizine.
Biliyorum
Okumadım kitabını, şerh içinde kara, karanlığı sevdim hep
Her can acısında bir zavallı gibi çırpınan, sayamadığım
Gözünde hüzün ovalarının çadırlarını, hep yaktım.
Karanlığın çocuğu, şerhin zinciri, içim hep dayalı kötülüklerin
Döşeli ızdırapların, mayın gibi kahpelikleri, kalplere serdim.
Adsız kavimdir bizim uyruğumuz paranın aldığı her şeye sahip.
Hiç bir zaman affetmedi, zamanın sahibi doğrulukta yüzen
Kulları bükülürdü önümüzde, çoğuna karanlığı yedirdik
Halt ettik ne yaptıysak! Yetmedi, hiç bir şey ve dize geldik.
Biliyorum
Affedilmeyenin affınadır ve asla af edilmeyecek, günahımız çok.

Altan İlhan ARSLAN

Hayatı kötülükler içinde geçenin vicdani bir hesaplaşması, bir ara yüzün aklında yarattığı iç çelişkilerin depresif baskısına atıfdır.

Hiç yorum yok: