Ben yalnızlıklarda büyüttüm bir avuç yoktu o zaman kalbim.
Kendi dünyamın içinde sevgiyi hiç bilmedim, görmedim.
Alamadım, ekilmedi yüreğime şu tarlaya atılan tohum gibi
Sürülmedi! Okşanmadı hiçbir gün ele gelecek denmedi, söylenmedi.
Susturuldum. Hep atıldım bir kenara çocuk dendi gariptim.
Çok ağladım duvar diplerinde çocuk olamadım, tutamadım
kendimi.
Süremedim naylon bir oyuncak kum doldurup üstüne, gülemedim.
Buda benim diyemedim; çok söyledim, söylendim, paraladım,
paralandım!
Kuramadım mutlu olmanın hayalini; çocukça, çocuklarla çocuk
olamadım.
Alamadım içime bomboştu kalbim, açıktı dünyaya! Ben güneşe
bakardım.
Sevgiyi verecek yoktu iki göz, olsaydı! Olmadı işte! Olmadı,
olamadı
Bende çocuk olamadım, hep büyük giydim aklı. Bedenim çocuk
mu kaldı!
Kaç kere çaldı aklımın zili uyandırmaya, kaç defa kâbuslara
sürdü!
Her anında zamanın her çılgınlık vurduğunda, yüreğimin
kenarına;
Kavruldum, kurudum, kaç susuzluk gördüm duygunun çölünde! Bilen
olmadı.
Olmadı işte ben yinede yaşadım, sevmeyi sevilmeyi kendimde
aradım
Aradım ve buldum! Gerçek aşkı onca yıl üstüne, onca
yılgınlık!
Susturdum zamanı, utansın benden çaldığı her şeye bakıp.
Sevginin hasadında olgun bir başak, içi dolu her tanesi
Helalime hoş olsun güneşe bakar gibi gözlerim gözlerinde
Ruhuma akan sel olsun sıcaklığı tiz olsun yüreğimde titreyen
Sevgisi çok olsun kuşatsın her yeri, kâinat işte şimdi
utansın!
Ben sevmeyi sende öğrendim, canım sana helal olsun hoş
olsun.
Çocukluğum artık özgür çıkıp gitti bir kelebek gibi
Gök kuşağına mutluluğa kanat açıp yedi rengin huzuruna.
Altan İlhan ARSLAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder