Sana
Kapısı aralık kalmayacak, ocaktan beridir her duyum kapalı!
Bilirsin!
Bu yolu uzun saymıyorum ben, çıkıp gittim!
hiç dönmemek üzere.
Eğer bir fırtına gibi esmiyorsam, yağmıyor ve gürlemiyorsam
Seni sürüklediğim yalan,
kendinde
aramalısın bütün kayıpları,
sakladığın ayıplarını örtmeye,
harcadığın çabalarında ara!
Hangi yüz,
hangi bakış yüzünde utanç olmayacak,
o kadar hain!
Olmuş ki içinde;
bana dair
hiçbir anı kalmamış
bir daha yüzüme bakamazsın!
Ne zaman ırmaklar tersine akar görürsen, ne zaman ay kararır!
Ne zaman göze gelir görünmeyen mahlûklar belki ben o zaman
ettiğin her bedduaya tutulurum
Ancak;
üstüne bir bardak çay isterim.
Anla işte! Artık seni takmıyorum.
Çok yandı yüreğim,
çekilip kendi karanlığıma
dilime vurdum kelepçeyi
İçimde volkan patlayacak acıları susturdum,
yumruklayamadım duvarları
Hiçbir şeyi kıramadım, yapamadım, kendimi kırmaktan başka.
Bilirsin, kim daha kötü, sadece ettiklerini hatırla ve sus
sakın konuşma.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder