Tutkuya koşar ayakları, bedenin de sönmeye hazır bir ateş
Evveli saymazsan yaşanmamış gün diyerek, gözleri kara.
Saçına dökülür zemheri bir ışıltı, içine siner öyleki Mehveş
Yüzünden akar kara bir ırmak, bütün arzuları toplarcasına.
Sirtaki yapar bütün porselenleri kırık salonun tam ortasında
Şehvete açmış bacaklarını, kolları bir güvercin kadar
yumuşak
Dokunmaktan çok öte sanki okşuyor havayı, Havva’nın o güzel
kızı.
Yakıyor erkini atanın, yüreği magma gibi kaynayan Âdemin
oğlu
Tutuşuyorlar aşka, susturuyorlar şehvetin ateşi ve suyunu.
Yakıyorlar! Ömrü ilahisini ve sen doğuyorsun.
Öyle, ay gibi yüzüne bakınca benim dediğim, elleri yumuk
Bir okyanus parçası gözlerine, sığmayacak kadar derin bakışı
Annesi kokan tenine kâinat serili, bir yüce oğlan.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder