Ey sureti fıtratını aşmış şümulü cihanda arsız başın
Kara bir gün gibi bütün ecrine doldursan da fitneyi
Sarsan da âlemi bir gün tevhidine bu son ihanetin
Bir kibrit alevi kadar olmayacak o beklediğin sur'un ateşi.
Sana cennetin; sureti mekân varlık âleminden bir hayat
Varlığının andı üstüne ettiğin yeminin, yokluğuna atom
serildi.
Sözüm ona terkibi ilim inandığın kudrete hiddet
Ömrü hidayetin şevkiyle başını, bahşedildiği gibi taşıyan
İnandığı gibi yaşayan; o her varlığın, emri ilahisi-nedir bu
şiddet.
O, kendine çok güvenen firavunlara ateşi amut ettik
İlmi cihanda kördüğüm gibi fecr-i karanlıktan, yitik
toplumlara
Şehvetle kararmış güruh içinde her bir ayıbı içen
Kendine, yağlı taşlardan ateş fışkıracak göğü ikiye bölüp
Ne çok istediler şehvetli bir ölümü.
Son değil! İlk olmadığı gibi her tohumdan bir evlat
Bu kâinatı ayakta tutacak merhameti, duasına bahşettiğimiz
Mihridir sözün! Boşlukta kâinatı var olduğu sürece tutacak
Kararmış yüreklere amansız bir hastalık gibi çöken
Arzuların üflendiği şehvetin çocukları olun hadi!
Böylece, ateşin şehvetine buyur edin kendinizi.
Hazırlayın nefsi mülakat günüdür kurtuluş yok o günden.
Altan İlhan ARSLAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder