DivShare

27 Temmuz 2012 Cuma

Işığım Griydi


Hep sıkıştırırdım hayallerimi üstü kasvetli bir sis bulutuyla
Karanlık ve dik bir dağın suya inen ürkünç yamaçları arasına.
Gözlerim ürkütürdü yüreğimi akla şayan korkularım vardı benim
Bir hayal âleminde nereden, ne şekli belli ve belirsiz vede ansızın
Bir kâbus inerdi ve silerdi gözlerimin ferini, ışığım sönerdi.
Hiçbir zaman düşündüğüm gibi gelmedi rüyam, huzur vermedi
Uykudan hiçbir sabah gülerek gözlerimi açmadım!
Benim gün ışığım karanlıktan bozma ilk çağlardan kalan, griydi.
Utanıyorum artık, kendime sormaktan, sorguların içimi boğduğunu
Aldığım nefesin benim olduğunu şüphe ederek korkuyorum!
Her gün daha az ve azalarak, azın ne olduğunu bilmeden eriyorum.
Yaşadığımı canım yandığında mı anlayacak terim derimden söküldüğünde mi?
Gülmeyi bana kim öğretecek! Nefesin; yalnızca, tek başına hayat olmadığını.
Kâbus mu?
Korkarak gözleri yuvalarında kayıp, savaşını çoktan bitirmiş
Bir sefili ayıklayamıyorum kendimden belki daha da sefilim!
Pisliğin indinde doğmaktan mı? Bir çalı gibi teslim olmuş rüzgâra
Kaderin çuvalına düşmekten, hayatı yaşamanın tadını bilmiyorum.
Bilmiyorum, ne büyük ayıp! Hiç kimse ortak değil sanır başkasının kaderini
Sahibi olduğu hayatın başkalarından doğduğunu, piç gibi sayar!
Üstünde asaletinin iğrenç nefes kokusu, nasırlı ayaklarının altında
Ezilirken, rüyalarımız boğulurdu.

Altan İlhan ARSLAN

Hiç yorum yok: