Ben… Düşlerin karanlığında… İnsafsızlığın dehlizlerinde gezen
Işıksız zaferlerin… Keskin ve kınsız kılıcıyla… Sessizliği dinleyen.
Ben… Zamanın kalbine bin kılıç darbesiyle giren… Öfkenin galibi
Yeryüzüne salınmış… Kâinatı titreten… Sonsuzluğun cihangiri.
Zaman dönecek elbet… Kan kokusunda toprak şer ile açılacak!
Mahşeri bir azabın dehşetiyle gelen… Görülmemiş bir korku!
Her karış toprağı adım adım dolaşacak.
Keskin ağızlı çelik parlıyor… Nasibine bakıyor… Ölüm kılıcımı biliyor.
Damarlarıma sığmayan kan ve gözlerimde eriyen sonsuzluk!
Kılıçla birleşen elimin… Dur diyemediğim sabrını sınıyor.
O gün… Zamanın durduğu ve geriye döneceği andır.
O gün… Merhametsiz… Korku ve çığlıkların
Sonsuzluğa giden kapısı açılacak.
Ve ben… Orada bekliyorum
Keskin ağzıyla kılıcım!
Rahman’a boyun eğmiş
Ve yine merhamet etmeyecek.
Bana gelen sana döner ey karanlık!
Sana bu kâinat dar gelecek
A. İlhan ARSLAN
Işıksız zaferlerin… Keskin ve kınsız kılıcıyla… Sessizliği dinleyen.
Ben… Zamanın kalbine bin kılıç darbesiyle giren… Öfkenin galibi
Yeryüzüne salınmış… Kâinatı titreten… Sonsuzluğun cihangiri.
Zaman dönecek elbet… Kan kokusunda toprak şer ile açılacak!
Mahşeri bir azabın dehşetiyle gelen… Görülmemiş bir korku!
Her karış toprağı adım adım dolaşacak.
Keskin ağızlı çelik parlıyor… Nasibine bakıyor… Ölüm kılıcımı biliyor.
Damarlarıma sığmayan kan ve gözlerimde eriyen sonsuzluk!
Kılıçla birleşen elimin… Dur diyemediğim sabrını sınıyor.
O gün… Zamanın durduğu ve geriye döneceği andır.
O gün… Merhametsiz… Korku ve çığlıkların
Sonsuzluğa giden kapısı açılacak.
Ve ben… Orada bekliyorum
Keskin ağzıyla kılıcım!
Rahman’a boyun eğmiş
Ve yine merhamet etmeyecek.
Bana gelen sana döner ey karanlık!
Sana bu kâinat dar gelecek
A. İlhan ARSLAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder