Masum gözyaşları döktüğünde çekilir el ayak dost dediklerin.
Oturup bir salıncağa hicranın çeker seni yerden uzaklaştırır
Başında bir taç gibi krallığına yakışır acıların sarıp
gönlüne.
Sen!
ne zaman böyle düştün engine,
enginde mekruh
olan ne varsa,
Canını sürükleyen kan gibi ne zaman bulaştı sıcak göğsüne.
Arz edeyim sana canım az benim soluğum ne kadar cümle
kurarsa
İliğimden bir helal hırka gibi dökeyim dudağımdan birkaç
kelime:
Çok adi bir
adam olduğunu söyledi mi hiç biri senin yüzüne
Öpüp
koklarken goncalarını kaç kızın hayatını kirlettin sen!
Koyarken
kapıya bir zavallıyı kaç kuzuyu birden aç bırakıp,
Kaç masum
ümidi kuruturken insan olduğunu hatırladın mı?
Nerede batmış hayalin varsa orada inleyen masum sesleri
Çamurda yüzünü yapıştırdığın boynunu kırdığın canlarda
vardır
Şimdi sen yokuştan yuvarlanırsın, düşersin hayatın bir
yerine
İyi bak etrafa, sakın atlama! Senin can yaktığın, canlarda
vardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder