DivShare

21 Temmuz 2012 Cumartesi

Arzını Sermek











Sarılır saçlarına; ta diplerine kadar bir ateş, harı canına minnet
Dökülür süfyanın kara kan, kabuk bağlamış cidarından yüreğe.
Kula merhem olsun, içine taht gibi beyzadelerin dölüne döllen
Zevkine ereklen, hayatı düpe düz suyuna muhtaç gibi öyle yat.
Ziyan etme her damlasını haykıra haykıra öyle bir zevk ile köklen  
Düşsün ateşi belinden adamın, kalçanda ki kara çomak çukurlarına.
Hayat; düpedüz, aklında ki kaosun kaybettiği yitikliğine sürülmüş
Anlık boşalmalara hediye, her dakikası duyumsallığa gidip gelen
Bataksı, çamurlara bulanmış ruhunun; katıksız ayıplarına döllen.
Zaman diyor ki; aşkta bu, yatakta eriyen yangın yerlerine fütursuz
Odaklanmış insanlar, yeryüzünü kapladıkça şehvet aşacak dağları.
Zürriyet çığ gibi düşecek eteklerine, çamurun atakları sabırsız
Günahları bedenlerinde sevişecek, kovulmuşlarındır bu dünya zamanı. 
Öyledir, yaptıklarına bir kılıf hazır tutulur, kendince hak sayılan
Çalmaktır, gasp etmek, tertemiz doğuşun avuçlarını kirletmek!
Öğretisi, kendini kolaya verip geçenlerin, adına aşk dediği bu yalan
Demek ki o kadar kolaymış, önüne gelenin altına, arzını sermek.


 Altan İlhan ARSLAN

Hiç yorum yok: